PT (Personal Trainer) Nedir ve Ne İş Yapar?
PT, yani Personal Trainer, yani Kişisel Antrenör veya Eğitmen nedir? Ne iş yapar ve aslında ne yapmalıdır? Bu mesleğin spor sektöründe ki yeri nedir ve gerekli midir? Kimler PT olabilir ve kimler PT olmalıdır? Yazımda bu ve buna benzer sorulara cevap verip bildiklerimi ve düşüncelerimi sizlere paylaşacağım..
Öncelikle "PT" yani Kişisel Antrenörlüğün son yıllarda ortaya çıkan ve sorgusuz sualsiz yoğun talep gören bir hizmet sektörü olduğunu bilmemiz gerekiyor. Spor sektörünü kapsayan bu alan aslında pek çok iş alanı için kullanılabilir bir terimden oluşmaktadır. Bu açıdan baktığımız zaman aslında spesifik bir iş alanı, meslek ve hizmet sektörü olduğunu söylememiz pek mümkün görünmüyor. Keza spor sektörü açısından bakıldığı zaman bir antrenörden özel ders almanızla bir"PT"den özel ders almanız arasında isim dışında hiç bir fark yoktur. Yani isminin içindeki "kişisel" kısmı teknik anlamda bir fark sayılmamaktadır. Çünkü şaşıracaksınız ama PTlerde aslında resmi olarak birer antrenördür.
Spor yapmak isteyen insanlara verilen hizmetlerden bahsetmemiz gerekirse antrenman ve spor bilimi terminolojisine biraz girmemiz gerekecektir. İnsanlar ırksal olarak tek bir canlı gurubu olan Neandertal soyundan gelse da anatomik ve fizyolojik anlamda birbirlerinden farklıdırlar. Bu farklılıklar dakikada ki kalp atım sayısı, aerobik ve anaerobik kapasite, motor beceri, koordinasyon v.b. gibi birbirlerinden ayrılmakta ve her bireyde farklılık göstermektedir. Bu durumda antrenman programı planlanırken program %70-80 oranında kişiye özel olmak zorundadır. Aksi taktirde antrenman esnasında kalp krizinden tutun ciddi sakatlıklara kadar büyük sorunlarla karşılaşılabilir.
Gidilen spor salonlarında (Fitness salonlarını saymazsak) büyük ölçüde grup antrenmanları dediğimiz toplu antrenmanlar yapılmaktadır. Bu antrenmanlarda ortak bir antrenman programı vardır ve herkes bir veya birkaç kişiden oluşan antrenör gurubu eşliğinde aynı antrenman programını uygulamaktadır. Şimdi bu durum içerisinde olduğumuzu varsayan bir örnek vermek gerekirse; böyle bir antrenmana katılalım ve antrenman şiddetinin (antrenman şiddeti; eğer maksimum 100 şınav çekebiliyorsanız bu sizin %100 performansınızı gösterir ve 70 şınav sizin %70'iniz demektir) %70 olduğunu varsayalım. Yüksek ihtimalle sizin %70 şiddetiniz diğer katılımcılardan farklı olacaktır. Peki bu fark nelere neden olabilir? Verimsiz bir antrenman geçirmenize, sakatlık yaşamanıza, akut veya kronik olan rahatsızlığınızın tetiklenmesi veya artmasına v.b. durumlara neden olduğu sıklıkla görülmüştür ve maalesef görülmeye de devam etmektedir.
Eğer her hangi bir sportif branşta profesyonel yardım almak istiyorsanız ve bulduğunuz kişinin gerçekten işinde uzman olup olmadığını merak ediyorsanız bunu öğrenmenin en basit yolu tamamen size ait bilgiler ile doldurulacak olan ACSM (Amerika Spor Hekimliği Yüksek Okulu) tarafından hazırlanmış olan sağlık durumu raporunun (en güncel geçerliliğe sahip rapordur) doldurtulması ve antrenman programının da bu yönde planlanmasını gözlemleyerek doğru yerde olup olmadığınızı anlayabilirsiniz. Bu noktada basit düşünmemek gerekiyor çünkü bahsettiğimiz sağlık raporu standart spor tesislerine giriş için gereken sağlık raporlarından değil. Bu raporun doğruluğu için hastane geçmişine hatta testlere tabi tutuluyorsunuz ve tüm bu uygulamaların sonucunda en uygun ve en sağlıklı antrenman programının yazılması gerekiyor. Aksi taktirde herhangi bir sağlık probleminiz var ise ilerlemesine yok ise olmasına neden olabilir.
Unutulmaması gereken en önemli husus spor yaparak sağlıklı olmak isterken yanlış kişilerin elinde sağlığınızdan olmamanız gerektiğidir. PT olarak çalışan bir çok insan yapmış oldukları işin ne kadar önemli olduğunun farkında bile değil. Bu farkındalığın anlaşılabilmesi için doktorların asıl amacının toplum algısında olduğu gibi hastalandıktan sonra ilaç yazdırmak için veya ameliyat olmak için gidilen insanlar değil tam aksi hastalanmamak için gidilen insanlar olmasını anlamaktan geçmektedir. Bu durumda PT olarak çalışanların teorik anlamda doktorlarla aynı amacı ve aynı pozisyonu paylaştıklarını söylememiz gayet mümkündür.
Normalde cilt cilt kitaplar yazılacak olan bu konu hakkında anlatabildiğimiz kadarıyla "PT" veya antrenör seçiminde alanında uzman ve sağlığınızla oynamayacak olan bir bireyi seçmeniz gerektiğini anlattık. Hayatınızda sahip olduğunuz en değerli unsur sağlığınız ve bu konuda dikkat etmek sizin elinizde. Okuduğunuz için teşekkür eder sağlıklı bir ömür dilerim..
Yorumlar
Yorum Gönder